İntihar-(1)
O
gün parmağına sardığın ip var ya,
Şu
an boynumda.
İntihar
kötü, biliyorum.
Fakat
başka çare kalmadı.
O
gün ipe dudağın değmişti,
Şimdi
boynumu öptüğünü hissediyorum.
Dünya'ya
bir kadının öpücüğüyle geldim,
Bir
kadının öpücüğüyle gidiyorum.
Oh-(2)
Bir
nefes kadar ıssız ve cılız odam…
Güneşten
yoksun ve havaya uzun süredir hasret,
Bir
“Oh” demek ne büyük nimet.
Senin
nefesin yüzümde hasret.
Ufak
bir saksının içinde,
Yapayalnız
bir gül.
Belki
büyür,
Kim
bilir belki de ölür.
Ölüm,
ölüm, ölüm
Ne
büyük nimet gülüm.
Korkma
yapraklarım solacak diye,
Hem
solunca saklamıyor mu insan gülü?
Can
ve sevgi yitirilince görüyorum gülü.
Kim
kuruttu onu?
Ben
mi yoksa ölüm mü?
Ölümlünün Ölümcül Bildirisi-(3)
Ölümler
biriktiriyorum sana…
Bir
damla yaş kalmasın diye gözlerine,
Tuttum
bu çeşmenin başını.
Artık
tüm ölümler benden sorumlu.
Azrail
azat oldu.
Emekçinin Biyografisi-(4)
On dokuz yaşında
Tırnağı kırık, içi pis
-sözde
pis-
Aşkla yoğurmuş elini, sert
Yok
Yok
Demir dövmüş nasır dolu
Ne aşkı yahu
Sesini duyan var mı
Hu
Hu
Emek dolu ömür
-bir
noktada pişmanlık-
Yorgunluk
Devrimci muhakkak
Sendikalı belki de
Otuz bin alan başkanlar ve sendikaları
Oy verir yer onun malını vekilleri
-sözde
vekiller, lafta, sözde-
Ölecek
Çok vakti yok
Kara ciğerleri
Solmuş karaciğeri
Çürük gözleri
Belli
Ölümü yakın
Belli
Yine
Sen-(5)
Seni
gördüm yıllar sonra düşümde,
Yine
o günkü gibiydin.
Saçların
yüzüne düştüğünde,
Yine
saklanıyor gibiydin.
Seni
gördüm yıllar sonra düşümde,
Yine
o günkü gibi bakıyordun bana.
Gözlerini
kaçırıyordun yine,
Belki
saklanıyordun, belki korkuyordun,kim bilir?
Seni
gördüm yıllar sonra düşümde,
Yine
o günkü gibi gülüyordun,
Fakat
hâlâ sahteydi.
Belki
böyle kaçıyordun bu dünyanın zalimliğinden.
Seni
gördüm yıllar sonra düşümde,
Sen
zaten bir düştün yüreğimde.
Papatya-(6)
Sen
bir papatyasın,
Beyazın masumluğu, sarının çekiciliği.
Ben
bir papatyayım,
Seviyor
sevmiyor derken harcanan.
-Kerim PALA-
Yorumlar
Yorum Gönder