EVİN PORTRESİ
... Evdeyim, burda çocukluğumun sıcak ekmek kokusu var. Sabahları erken öten kuşların, akşamları şehri kuşatan çiçek kokularının, tanıdık bütün sokakların, yol ayrımlarının ve denize bakan bütün evlerin...
O evlerde geçen hatıraların izi var.
Üstünden yıllar da geçse buraya gelir gelmez aradığım bir şeyi bulur gibi oluyorum. Henüz unuttuğum o taze bilgiyi hatırlamanın çabukluğuyla bir rahatlama alıyor içimi: bir huzur, belki de güven..
Kendimi güvende hissettiğim bir kuytu burası. Gölgesinde acılarımı dindirdiğim, bazen de bütün acılarımı yeniden hissettiğim bir yer... Duvarlarla sınırlı bir mekan olmaktan öte, penceresinden göğe uzanabildiğim...
Denizi bütün genişliğiyle içine alabildiğim bir ova burası…
Yeni biten otların üzerine uzanıp tatlı rüyalara daldığım bir ova. Çocukluğumun ve ilk gençliğimin elinden tutup
aynada yetişkin bir kadına dönüştüğüm o kutlu yer.
Evdeyim.
Annemin mutfaktaki varlığı loş bir ışık olup odama yansıyor. Zeynep göğsümde uykuya dalmış,
ben annemin kavlinde çocuk, Zeynep için anneliği taze bir gölge
yaşamak doğurgan bir kadın, başucumda duruyor.
başımı göğsüne yaslıyorum,
evimde hissediyorum,
güvende hissediyorum...
Leyla ARSLAN
Yorumlar
Yorum Gönder