Ana içeriğe atla

GÖLGESİ SONSUZ UZAYAN-Leyla ARSLAN


    GÖLGESİ SONSUZ UZAYAN 

...Her şey mümkün; her şey, her an değişmeye ve hatta yok olmaya kavi...

Büyürken sayısız tekrar ile edindiğim en kıymetli bilgi bu. Bir de ölüm var. Ne çocukluk ne gençlik, her anda sıcaklığını koruyan. Ayak izleri hiç değişmeyen, gölgesi sonsuz uzayan o ölüm..

Dün alalede şeylerden konuştuğumuz bir anda, "Fatma Teyze vefat etmiş." , dedi annem. Beyaz şiltesini omzundan hiç indirmeyen iki katlı kiremit evinde, bana devasa büyüklükte gözleriyle muhlis bakışlar atan; ellerinde daima paylaşacağı yemişleri bulunan kadın...

yüzünü hatırlamakta zorlandığım ama adını duyduğumda ne hissettiğimden kesinlikle emin olduğum, sevgi ve şefkat denizi

Fatma teyzem ölmüş...

Çocuk koşmalarımın ilk vuslatı, kucağı bana daima bir yurt sıcaklığı veren pamuk ninem...

Onu uğurlamayı ne çok isterdim, ruhunun usul usul terk ettiği bedeninde soğuk bir iz gibi kaldı sesim...

Uzaklardan "Hoşçakal!", dedim ona.

Rehberimden silmek zorunda kaldığım, adından bir üçüncü şahıs gibi bahsetmek mecburiyeti hissettiğim, uzak bir kişi artık o...

Saçlarıma taç olan çiçeklerin ekincisi.

Oysa çocukken dizinden inmez, kapısından ayrılmazdım. Hayat, benim için hep o bahçede sürüp gidecekmiş gibi gelirdi.

Büyümek, bağlı olduğumuz herkesten her duygudan yavaş yavaş uzaklaşmakmış meğer. Belki de kopmakmış

ansızın ve birden.

Tıpkı ölüm gibi...


Leyla ARSLAN 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EVİN PORTRESİ- Leyla ARSLAN

     EVİN PORTRESİ  ... Evdeyim, burda çocukluğumun sıcak ekmek kokusu var. Sabahları erken öten kuşların, akşamları şehri kuşatan çiçek kokularının, tanıdık bütün sokakların, yol ayrımlarının ve denize bakan bütün evlerin... O evlerde geçen hatıraların izi var. Üstünden yıllar da geçse buraya gelir gelmez aradığım bir şeyi bulur gibi oluyorum. Henüz unuttuğum o taze bilgiyi hatırlamanın çabukluğuyla bir rahatlama alıyor içimi: bir huzur, belki de güven.. Kendimi güvende hissettiğim bir kuytu burası. Gölgesinde acılarımı dindirdiğim, bazen de bütün acılarımı yeniden hissettiğim bir yer... Duvarlarla sınırlı bir mekan olmaktan öte, penceresinden göğe uzanabildiğim... Denizi bütün genişliğiyle içine alabildiğim bir ova burası… Yeni biten otların üzerine uzanıp tatlı rüyalara daldığım bir ova. Çocukluğumun ve ilk gençliğimin elinden tutup aynada yetişkin bir kadına dönüştüğüm o kutlu yer. Evdeyim. Annemin mutfaktaki varlığı loş bir ışık olup odama yansıyor. ...

ÖLÜM VE YAŞAM ÇİZGİSİNDE ADALETİN TEMSİLİ- Tolga AYDIN

    ÖLÜM VE YAŞAM ÇİZGİSİNDE                   ADALETİN TEMSİLİ “Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece” Aşık Veysel   Ölüm ve yaşam perspektifinde yaşamını idame ettiren insanın amansız mücadelesi tüm anlatılarda temsili bir sahnede yer alır. İnsanın iyilik ve kötülük dairesinde kendince anlam arayışında olması ve bunun temsilinin metne ve sahneye aktarımı dikkate değerdir. Edebiyat ve sanatın göstermeye bağlı anlayışını gözler önüne seren temsil sanatı, tragedya, trajedi, tiyatro ve birçok türeviyle Dünya edebiyatında kendini önemli bir yere konumlandırmıştır. Tanrı hükmü, adalet, kader, hırs, intikam ve isyan bilincinin insan zihninde, eylemlerinde ve bilincinde tezahürü trajedinin başlıca konularındandır. Bu çalışmada da William Shakespeare’nin Hamlet eseri ve Sophokles’in Antigone eseri üzerinden karşılaştırmalı olarak bahsi geçen başlıkların karakter...

KALIN TÜRK: İSMET ÖZEL- Kemal AKIN

                KALIN TÜRK: İSMET ÖZEL     Günümüz Türk Edebiyatı’nın yaşayan en büyük şairlerinden; İslam’ın, Türk ülküsünün savunucusu; fikir adamı, "değişimler şairi", “celladına gülümseyen adam”: İsmet Özel…     1944 yılının Eylül ayının 19.günü, Kayseri’de dünyaya geldi. Sökeli bir babanın altıncı çocuğudur. Öğrenim hayatı ve çocukluğu ülkenin çeşitli yerlerinde geçirdi. Babası ile muhabbeti kendi deyimiyle "o, öldükten sonra" başlar. Manevi açıdan derin bir çocukluk yaşayan Özel, Ankara Gazi Lisesi'nde öğrenimini tamamladı. Artık vakit, üniversite vaktiydi.1962 yılında, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne kayıt yaptırdı. Bu dönemlerde 'şiir' ile ilgisi, disiplinli bir şekilde devam etti. Çocukluğundan beri  şiirle uğraşan Özel, o dönemden aldığı ruhla şiire devam etti. Daha sonra ikinci sınıfa geldiğinde -okula devam edebildiği halde- okulu bırakma kararı aldı. Daha sonra Hacettepe Ünivers...